“Kemal Atatürkün kim olduğunu yalnız dünya politikacıları değil, Türkiyeye asırlık tarihî bağlardan başka Kemal Atatürkün şahsında temessül eden hissiyatla da bağlı bulunan Macar milleti de çok iyi bilir. Atatürkün milletinin felâket gününün arifesinde cesaretile, kuvvetile ve teşkilâtçı kabiliyetile Türk milletinde daima mevcud ve asırlarca uzanan tarihinde ibraz etmiş olduğu meziyetleri uyandırarak ona yeniden hatat verdiğini bizde bilmeyen yoktur. Her milletin tarihinde bir sukut noktası vardır. Fakat o millet ki, kendisinden meknuz olan askerî meziyetler, hayatî kabiliyet ve atiye olan iman, kaderin ona bahşettiği kumandan tarafından ele alınır ve teşkilâtlandırılırsa ancak böyle milletler binlerce yıl yaşamağa namzet ve tarihî rollerini oynamağa muvaffak olabilirler. En ağır tarihî anlarda Türk milletine olan sarsılmaz imanına güvenerek onun başına geçen kumandan Atatürk olmuştur. Türkiye için ne yapmıştır ve ne neticeler elde etmiştir? Bunu Türkiyeye gelen herkes görebilir. Türk milleti ona ebedî şükran borçludur.
Cihan Harbinden sonraki hâdiselerin amansız ezdiği malûm olan Macar milleti, kardeş Türkiyenin Atatürk idaresinde canlanmasından hiç şüphesiz kuvvet almıştır ve bunun için her türlü şeraite rağmen atisine emniyetle bakmaktadır. Kemal Atatürkün Macar dostu olduğunu Macar milleti iyi bilir ve onun ölümile faniler arasından yalnız büyük bir insan değil, büyük dostunu da kaybettiğini müdriktir. Macaristan onun için her tarafında matem tutmaktadır ve hatırasını muhafaza edecektir.” (Cumhuriyet, 13 Kasım 1938, s.5)