İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yazıların kategorisi: “Haberler”

KTO Başkanı Hiçyılmaz: “500 Milyar Dolar Hedefine Ulaşabilmek İçin Gayret Etmeliyiz”

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, hükümetin koyduğu hedefleri özel sektörün gerçekleştireceğini belirterek, “Hükümetimizin koyduğu 2023 hedeflerinde 500 milyar dolarlık hedefe varabilmek için bu gayretlerin içerisinde olabilmeliyiz” dedi.


Macaristan’daki Kaposvar Üniversitesi ile Marmara Üniversitesi (MÜ) arasında eğitim işbirliği ve Üsküdar Belediyesi ile Kaposvar şehri arasında kardeş şehir protokolü imzalandı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın da katıldığı imza töreni Marmara Üniversitesi Sultanahmet Kampüsü’nde gerçekleştirildi. İmza töreni sonrası Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Zafer Gül, eğitim konusunda göstermiş olduğu başarılardan dolayı Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a fahri doktora unvanı verdi. Marmara Üniversitesi Sultanahmet Rektörlük Binası’nda fahri doktora unvanını alan Başbakan Orban, teşekkürlerini dile getirerek, bu jestin Türkiye ile Macaristan arasındaki bağı güçlendireceğini söyledi.

Avrupa’nın giderek zayıfladığını vurgulayan Başkan Viktor Orban, “Biz Avrupalılar bunun böyle olmasını istemiyoruz. AB’nin bir kriz bölgesi olmasını istemiyoruz. Türkiye tam tersi yönde gidiyor. Türkiye’yi 13 yıl önce yine ziyaret etmiştim. O zamanki Türkiye ile şimdiki Türkiye çok farklı. Muhteşem gelişmesini şüphesiz görüyorum. Türkiye, küreselleşmenin kazananlarından biri” diye konuştu.

Türkiye ile Macaristan arasında imzalanan anlaşmalarda emeği geçen Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz ise “Kayseri’nin dışa açılması konusunda çok büyük gayretlerimiz oluyor. Dış satımı, ihracatı ve dış ilişkilerine önem verirken fahri konsolosluğunu üstlendiği Macaristan’la olan ilişkilerimiz konusunda daha iyi noktaya gelebilmelerimiz konusunda çok büyük gayret göstermektedir. Bu gayretin bir parçası olmak adına da Macaristan’ın Miskolc Bölgesi’ndeki Ticaret Odası ile Kayseri Ticaret Odası arasında kardeş ticaret odası ilişkisi kurduk. O bölgenin belediye başkanın Kayseri’yi ziyareti sırasında ticari ilişkilerin gelişmesi açısından bir protokol imzaladık. Bu protokolü imzalamak suretiyle hem Kayseri’yle hem de Miskolc ile özellikle Türkiye ile Macaristan arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“MACARİSTAN BAŞBAKANI’NI KAYSERİ’YE BEKLİYORUZ”

Önümüzdeki yıl mayıs ayında Kayserililerin oluşturduğu heyetle Macaristan’ın Miskolc bölgesine gideceklerini dile getiren Hiçyılmaz, Macaristan Başbakanı’nın aslında Kayseri’ye de geleceğini ancak zaman kısıtlamasından dolayı gelemediğini belirterek, “Bundan sonraki süreçte Türkiye’ye geldiğinde mutlaka Kayseri’ye gelecektir diye düşünüyoruz” dedi. Hiçyılmaz, “Sadece ticari olarak değil, kültürel açıdan da tarihten gelen çok kuvvetli bağlar var. Bunu inşallah daha da geliştirerek devam edeceğiz. Kaldı ki hükümetimizin koyduğu 2023 hedeflerinde 500 milyar dolarlık hedefe varabilmek için zaten biz bu gayretlerin içerisinde olabilmemiz gerekiyor. Hükümet hedef koyuyor ama onları gerçekleştirecek olan özel sektördür. Özel sektörün temsilcileri olarak bizler bu gayreti göstereceğiz ki o zaman hedeflere varabilelim. Bu yüzden böyle güzel ilişkilerle hedeflerimize varacağız. Bu yüzden Macaristan Kayseri Fahri Konsolosu Başkanı Osman Şahbaz’a çok teşekkür ediyorum. Onların çabalarıyla Kayseri biraz daha üst sıralara çıkma gayreti içerisinde olabiliyoruz” dedi.

“İŞADAMLARI MACARİSTAN’A RAHATLIKLA GİDEBİLECEK”

Macaristan ile Türkiye arasında vize sorunlarının yavaş yavaş kalktığını söyleyen Başkan Hiçyılmaz, “İşadamlarının malları Avrupa Birliği’nde (AB) gayet rahat bir şekilde dolaşıyor. Ancak o malları üreten insanlarımız AB ülkelerine vize sıkıntısından dolayı çok rahat bir şekilde giremiyorlar. Bunun aşılması için Macaristan’ın göstermiş olduğu yakınlık söz konusu. Bu çerçevede bir protokol imzalandı ve Schengen Vizesi almak isteyen iş adamlarımız en az 2 yıl en çok 4 yıllık vizeyi rahatlıkla alacaklar” şeklinde konuştu.

“2015’TE 5 MİLYAR DOLAR GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”

Sahnede yer alan Macaristan ve Türkiye Bayrağı’nın bulunduğu güllü tabloda katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı. Macaristan Kayseri Fahri Konsolosu Osman Şahbaz tarafından yapılan tablo, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ı da mutlu etti.

Macaristan Kayseri Fahri Konsolosu Başkanı Osman Şahbaz ise, “Bir başbakanın kalkıp 13 yıl sonra Türkiye’yi ziyaret etmesi aslında Türkiye’nin çok farklı bir ülke haline geldiğini gözler önüne seriyor. 20 yıldan itibaren Macaristan’da yaşıyorum. Türkiye’nin o yıllarındaki halini de şimdiki halini de biliyorum.Şimdilerde Türkiye çok farklı bir noktada. Ancak bu bakışı oluşması siyasetçilerimiz, iş adamlarımız, belediye başkanlarımız, ticaret ve sanayi odası başkanlarımızdan dolayıdır. 2015 yılına kadar 5 milyar dolar dış hacmin yakalanması Ticaret odalarımızla iş adamlarımızla, sanayi ve benzeri kuruluşlarla oluşturacağız” diye konuştu.

KAYNAK: İHA – 18 Aralık 2013

Macaristan Başbakanı Orban’dan Türkiye’ye Övgü

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, “Ülkenizi 13 yıl önce Başbakan olarak ziyaret etmiştim. O zamanların Türkiyesi’ni hatırlıyorum. Benim bakış açıma göre, Türkiye’nin gelişmesi muhteşem” dedi.


Marmara Üniversitesinin (MÜ) Sultanahmet’teki rektörlük binasında, Macaristan Başbakanı Orban’a “fahri doktor” unvanı verilmesi dolayısıyla tören düzenlendi.

Başbakan Orban, burada yaptığı konuşmada, kendisine verilen fahri doktor unvanı dolayısıyla üniversite senatosuna ve öğrencilerine teşekkür etti.

Jestin Macarlar ve Türkler arasındaki bağı güçlendirdiğini dile getiren Orban, şöyle konuştu:

“80’lerin ortasında antikomünist öğrenci hareketinin içinde yer almıştım. En fazla 35 yaşında olanların hareketimize katılabileceği bir hareket başlatmıştım. 27 yaşında bu hareketin başına geldim. İlk başbakan olduğumda 35 yaşındaydım. Tüm bu tecrübelerime dayanarak şu sonuca vardım ki; her zaman gençleri ve öğrencileri desteklemek gerekir. Tüm nesiller, başarıları ve özgürlükleri için mücadele etmek zorundadırlar. Dolayısıyla bu unvanı, Türkiye’deki ve Macaristan’daki gençler için teşvik olarak görüyorum. Politik bir lider olarak ülkem adına da sizlere teşekkür ediyorum.”

Avrupa Birliği’nin (AB) içinde bulunduğu duruma değinen Orban, “Geçmişte AB’yle ilgili hep iyi haberler duyardık. Biz de başarılı bir birliğe katılmış, Macaristan’ın gelişimi için önemli bir fırsat yakalamıştık. Oysa bugün çoğunlukla kötü haberler geliyor. Artık AB, bir kriz alanı. Bence şu anda Avrupa’da yaşadığımız kriz, ekonominin, bilimin ve savunmanın çok hızlı bir değişimini gösteren bir süreç. Bu değişiklikler artık bugün Avrupalılara hoşnutsuzluk veren durumda” ifadelerini kullandı.

“Avrupa giderek zayıflıyor”

Bazı Avrupa ülkelerinin büyük borç içinde olduğunu aktaran Orban, şöyle devam etti:

“Artık Batı dünyasında bugüne kadar yaşadığımız gibi yaşayamayacağız. Bundan hoşlansak da hoşlanmasak da artık kriz konjonktürel bir problem değil. Bir süre sonra düzeleceğini bekleyemeyiz. Çünkü bu artık yapısal bir sorun ve bir dönemin sonunu temsil ediyor. Global değişim aynı zamanda güç ilişkilerinin değişmesi anlamına geliyor. Artık yeni güç merkezleri oluşmuş durumda. Bunlar global süreçlerde son derece etkili. Ne yazık ki Avrupa giderek daha zayıflıyor. Artık değişimin itici gücü olmak konumunda olmaktan uzak konumda. Artık herkes anlıyor ki, biz Avrupalılar bunu değiştirmek istiyoruz. AB’nin bir kriz bölgesi olmasını istemiyoruz, Avrupa olarak geride kalmak, önemimizi yitirmek istemiyoruz. Türkiye, tam tersi yönde gidiyor. Ülkenizi 13 yıl önce Başbakan olarak ziyaret etmiştim. O zamanların Türkiyesi’ni hatırlıyorum. Benim bakış açıma göre, Türkiye’nin gelişmesi muhteşem. Şu da çok açık ki Türkiye küreselleşmenin kazanan ülkelerinden biri.”

Macaristan Başbakanı Orban, AB’nin krizden çıkış için avro bölgesinde sıkı bir entegrasyonu sağlaması, ekonomik ve parasal birliği güçlendirmesi, avro bölgesinde olmayan ülkelerin ekonomik politikalarını belirlemelerine izin verilmesi ve AB’nin Türkiye ve Balkan ülkelerini de içine alarak genişlemesini sürdürmesi gerektiğini savundu.

Orban, “Doğu Avrupa ülkelerini sistem değişikliğinin ardından hemen AB’ye almamak büyük bir hataydı. Aynı şeyi Balkanlar ve Türkiye konusunda yapmamalıyız” dedi.

Üsküdar ile Kaposvar “kardeş şehir” oldu

Rektör Prof. Dr. Zafer Gül, Türkler ile Macarların ilişkilerinin bin 500 yılı aşkın bir tarihi söz konusu olduğunu belirtti. Bugün iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin olması gereken seviyenin altında olduğunu ifade eden Gül, üniversite olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunmayı istediklerini dile getirdi.

Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, Başbakan Viktor Orban’a verilen fahri doktor unvanının gerekçesini okudu.

Bozlağan, Orban’ın siyasi yaşamı boyunca yaptığı çalışmalarla Macaristan’ın siyasi ve ekonomik istikrarının sağlanmasına, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerin kurumsallaştırılıp güçlendiririlmesine, ülkesinin AB ve NATO’ya üye olmasına önemli katkılarda bulunduğunu belirterek, “Türkiye ile Macaristan arasındaki ilişkilerinin geliştirilmesine ve Macaristan’daki Türk kültür mirasının korunmasına önemli katkılar sağlamıştır” diye konuştu.

Prof. Dr. Gül, Başbakan Orban’a “fahri doktor” belgesini takdim etti.

Törende ayrıca Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara ile Kaposvar Belediye Başkanı Karoly Szita arasında “kardeş şehir” protokolü imzalandı.

MÜ Rektörü Prof. Dr. Zeki Gül ile Kaposvar Üniversitesi Rektörü Prof. Ferenc Szavai de eğitim işbirliği anlaşmasına imza koydu.

KAYNAK: AA – 18 Aralık 2013

İstanbul’da, Macaristan Kültür Merkezi Açıldı

İstanbul Beyoğlu’nda Macaristan Başbakanı Victor Orban, AB Bakanı Egemen Bağış, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in de katıldığı törenle Macar Kültür Merkezi açıldı.


Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde açılan Macar Kültür Merkezi’nin açılış törenine Macaristan Başbakanı Orban, Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile çok sayıda davetli katıldı.

Kültür Merkezinin açılışında konuşan Macaristan Başbakanı Orban, Macaristan Kültür Merkezi’ni açmalarının nedenlerine değinerek, “Bu benim de çok şaşırdığım bir konu. Yolda hazırlık yaparken, cevabı aldım soruma. Ben 13 sene önce buradaydım ve Başbakan farklı birisiydi. Kendisi tamamen başka bir yerdeydi. Siyaset başkaydı. Şehrin yüzü de farklıydı. Aradan 13 sene geçti ve aradaki fark çok büyük, teknik gelişmelerden bahsetmiyorum sadece, köprüler, tüneller hızlı tren ve yeni binalar. Türkiye son10 seneyi başarıyla geçirdi. Küreselleşmeyle başa çıkan az ülke var ama Türkiye başarıyla bu süreci geçirdi. Gelişme gözle görülüyor” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ise, Macaristan Başbakanı Orban’ı burada görmekten mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Yakın zamanda ülkenizi ziyaret ettim. Osmanlı eserlerine ama bil Hassa şehitliklerimize gösterdiğiniz hassasiyetten dolayı teşekkür ediyoruz. Bu Macar Kültür Evi’nin ülkelerimiz arasındaki ilişkileri daha da güçlendireceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Törende konuşan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise, “Gerçekten Ömer beyin de vurguladığı gibi Türk ve Macar halkı arasında derin bir dostluk var. Bugün çoğu kişi bilmez. Zigetvar ve Trabzon kardeş şehirlerdir. Çünkü birisi dünya ve insanlık tarihine adını yazdırmış Kanuni Sultan Süleyman’ın doğum yeri biri de ölüm yeri. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Macar Başbakanı Orban arasındaki dostluk da iki ülke arasındaki dostluğu farklı bir yere taşımaktadır. Macaristan’ın anayasası bile Kütahya’da konuk ettiğimiz Kral Layoş tarafından yazılmıştır” dedi.

Konuşmaların ardından Macar Kültür Merkezi Macaristan Başbakanı ve Bakanlar tarafından açıldı. Törenin ardından Çelik ve Bağış, gazetecilerin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü yolsuzluk ve rüşvet operasyonu hakkındaki sorularını yanıtsız bıraktılar.

KAYNAK: İHA – 17 Aralık 2013

“Vişegrad Dörtlüsü İşbirliği ve Enerji Güvenliği” Konferansı

Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Hovari: “Vişegrad Dörtlüsü kendi içine kapalı bir teşkilat değil ve çevremizdeki diğer ülkelerle işbirliğine gitmeye hazırız”


Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Janos Hovari, Vişegrad Dörtlüsü’nün (V4) kendi içine kapalı bir teşkilat olmadığını belirterek, “Çevremizdeki diğer ülkelerle işbirliğine gitmeye hazırız” dedi.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu’nda (USAK) “V4 İşbirliği ve Enerji Güvenliği” konferansı düzenlendi.

Konferansa Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Janos Hovari, Slovakya’nın Ankara Büyükelçisi Milan Zachar, Polonya Büyükelçiliği Müsteşarı Piotr Krawczyk ve Çek Cumhuriyeti Büyükelçiliği Müsteşarı Martin Lubojacky katıldı.

Programın açılış konuşmasında V4’ün işleyişine ilişkin bir sunum yapan Büyükelçi Hovari, Macaristan, Polonya, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti’nden oluşan V4’ün çok önemli bir bölgesel işbirliği teşkilatı olduğunun altını çizerek, bu ülke siyasetçilerinin Avrupa Birliği’ndeki toplantılara katılmadan önce kendi aralarında istişare ederek bir görüş birliği içerisinde toplantıya katıldıklarını söyledi.

V4’ün kendi içine kapalı bir teşkilat olmadığını belirten Hovari, çevrelerindeki diğer ülkelerle de işbirliğine gitmeye hazır olduklarını ifade etti. Hovari, şunları kaydetti:

“Bireysel olarak Vişegrad Dörtlüsü ülkelerine baktığınızda hiç birinin G20 içerisine giremediğini görürsünüz. Ancak bu ülkelerin işbirliği halinde, bir bütün olarak ele alınırsa Vişegrad Dörtlüsü dünyanın onuncu büyük ekonomisi konumundadır.”

Budapeşte’de düzenlenen son V4 toplantısına Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığını belirten Hovari, Davutoğlu’nun aynı formatta bir toplantının Türkiye’de de düzenlenmesini önerdiğini hatırlattı.

KAYNAK: AA – 27 Kasım 2013

Macaristan Büyükelçisi Dr. Hovari, konferans katılımcıları şerefine bir akşam yemeği vermiştir. Etkinlik Büyükelçilik rezidansında gerçekleştirilmiştir.

Macaristan, Ankara’dan izahat istedi

Türk Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (SAM) İngilizce yayın yapan sitesinde yayınlanan bir araştırma Ankara-Budapeşte ilişkilerinde gerginliğe neden oldu.


Norveç asıllı Amerikalı öğretim üyesi Sabrina Ramet tarafından kaleme alınan 33 sayfalık araştırma, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini incelerken, Macaristan hakkında da “bugünkü koşullar dikkate alındığında Macaristan’ı kavramın geleneksel olarak taşıdığı anlamda çoğulcu ve demokratik bir ülke olarak tanımlamak mümkün değildir” tanımlamasını yapıyor.

Macar basınına yansıyan haberlere göre Budapeşte Dışişleri Bakanlığı da Ankara’da yayınlanan makalenin ardından Budapeşte Türkiye Büyükelçisi Şakir Fakılı’yı bakanlığa çağırarak bu konuda bilgi istedi.

Macar basınına yaptığı açıklamada bakanlık sözcüsü müsteşar Szabolcs Takács Türk büyükelçisinden, “son zamanlarda çok olumlu bir gelişme seyri izleyen iki ülke arasındaki ilişkilerle bağdaşmayan ve Macaristan hakkında olumsuz bir izlenim yaratan bu makalenin neden yayınlandığının sorulduğunu “ söyledi.
Türkiye’nin Budapeşte büyükelçisinin verdiği yanıt ise, “bu kurum Türk dışişleri bakanlığına bağlı bir araştırma merkezi olmakla birlikte, yayınlanan makalenin Ankara’nın resmi tavrı olmadığı” yönündeydi.

Macar Başbakanı Viktor Orbán Aralık ayında Türkiye’yi ziyaret edecek.

Kaynak: BBC – 23 Kasım 2013

Bekir Bozdağ, Macar mevkidaşı Tibor Navracsics ile kültür anlaşması imzaladı

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Macaristan Başbakan Yardımcısı Tibor Navracsics ile “Kültür Merkezi Anlaşması” imzaladı.


Anlaşmayla birlikte Budapeşte’de Yunus Emre Türk Kültür Enstitüsü’nün açılmasının ardından, Macaristan Devleti de İstanbul’da bir kültür merkezi açacak.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Macaristan Başbakan Yardımcısı Tibor Navracsics ile iki ülke arasında gerçekleştirilecek Kültür Merkezleri Anlaşması’nı Topkapı Sarayı Mecidiye Köşkü’nde gerçekleştirdi.

Anlaşmanın ardından konuşma yapan Macaristan Başbakan Yardımcısı Tibor Navracsics, “Macarlar ve Macaristan için Türkiye’yle olan ilişki her zaman önemliydi” diyerek sözlerine başladı.

Navracsics, “Yüzyıllardır süren ilişkimiz bazen dost bazen düşmanlıktı ama beraber yaşadık. Biz Macarlar Türkiye’ye geldiğimizde birçok Macar eser görebiliriz. Ama Türk dostlarımızı Macaristan’a geldiklerinde tanıdık yerleri geziyorlar. Çünkü o dönemden Osmanlı eserleri de bulunuyor. Son bir kaç ayda ilişkiler çok büyük şekilde gelişmeye başladı. Bu, geçmişten çıktığımız anlamına geliyor” diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretinden sonra Macaristan başbakanının da ziyarette bulunacağını belirten Navracsics, “Kısa zaman önce Budapeşte’de Türk Kültür Enstitüsü açıldı. Kısa zaman sonra da bizim İstanbul’da Macar kültür enstitüsü açmamıza imkan olacak” diye konuştu.

“İLİŞKİLERİ GELIŞTİRMEK HER İKİ ÜLKENİN MENFAATİNE”

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da Macaristan ile ilişkiler açısından çok önemli bir ana imza attıklarını ve tanıklık ettiklerini belirterek, “Türkiye Macaristan arasında kültür merkezleri anlaşmasını imzaladık. 2 ülkeye hayırlı olmasını diliyorum. Macaristan ve Türkiye pek çok ortaklıkları olan iki ülke. Tarihi geçmiş, kültürel bakımdan. Ekonomik sosyal diğer alanlarda çok ciddi işbirliklerimiz var. Bunları önümüzdeki zaman içerisinde geliştirmek ve işbirliklerimizi çoğaltmak iki ülkenin de menfaatine olduğu kanaatindeyim” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Macaristan ziyaretinde kültür merkezi yapmaları konusunda talimat verdiklerini hatırlatarak, “Bu çerçevede yürüyen çalışmalar neticesinde Macaristan Budapeşte’de 12 Eylül 2013 tarihinde Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’ni açtık. Şuanda faaliyetini devam ettirmektedir” şeklinde konuştu.

Bozdağ, Macaristan’ın İstanbul’da bir kültür merkezi açmalarından memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Anlaşmanın imzalanmasının ardından, taraflar birbirleriyle hediyeleşti.

Kaynak: Haberler.com, 15 Kasım 2013

Kanuni’nin iç organlarının defnedildiği yer kilise çıktı

Macaristan’da Kanuni Sultan Süleyman’ın kalbinin ve iç organlarının defnedildiği belirtilen yeri tespit eden Türk heyeti incelemelerde bulundu.


Türk heyeti, Macaristan’da Kanuni Sultan Süleyman’ın kalbinin ve iç organlarının defnedildiği belirtilen yeri tespit ederek, bu alanda incelemelerde bulundu.

TİKA Başkanı Serdar Çam’ın başkanlığındaki Türk heyeti, Kanuni Sultan Süleyman’ın kalbi ve iç organlarının gömülü olduğu belirtilen Zigetvar Kalesi’ne yaklaşık 3 kilometre mesafede bulunan, Macarca’da “türbe” anlamına gelen Turbek Kilisesi’nin içine giren Türk bilim adamları, tarihi kaynaklara göreKanuni Sultan Süleyman’ın kalbinin ve iç organlarının gömülü olduğu türbenin Turbek Kilisesi’nin içinde yer aldığını belirtti.

Türk bilim adamları incelemede bulundu

Heyette bulunan Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Doç. Dr. Erhan Afyoncu, Kanuni Sultan Süleyman’ın Zigetvar Kalesi’ni fethetmeden önce vefat ettiğini belirterek, “Kanuni öldükten sonra kalbi ve iç organları burada bir yere gömülüyor. Daha sonra buraya bir türbe ve dergah yapılıyor. 1693’de burada bulunan türbe, Avusturalyalı bir subay tarafından yıkılıyor ve üzerinde Katolik kilisesi inşa ediliyor” diye konuştu.

Türk heyetindeki sanat tarihi profösörü Nurhan Atasoy da Afyoncu’nun açıklamalarına paralel olarak, kilisenin içinde yer alan bölgenin mutlaka kazılması gerektiğini belirtti. Atasoy, “Bu kilisenin bu noktaya yapılmış olması tesadüf değildir, buradaki türbenin üzerine bilinçli olarak yapılmış” değerlendirmesinde bulundu.

Macar halkı da kabul ediyor

Türkiye’nin Macaristan Fahri Konsolosu Laszlo Horvath ise Macar halkı arasında da Kanuni’nin kalbinin ve iç organlarının eskiden türbe olan bu kilisenin içine gömüldüğü inandığını kaydetti.

AA muhabirine açıklamada bulunan Horvath, “Macar halkının bu inanışı üzerine 1913’de kilisenin duvarına asılan yazıda da bu gerçek belirtiliyor. O zamandan beri de herkes burada gömüldüğünü biliyor. Burada yaşayan Macarlar, bu durumu saygıyla karşılıyorlar” dedi.

Kilisenin girişindeki yazı bilgileri doğruluyor

Zigetvar Kalesi’ne yaklaşık 3 kilometre mesafede bulunan Turbek kilisesinin girişindeki duvarda yer alan yazı, adeta Kanuni’nin kalbi ve iç organlarının burada defnedildiğini belgeliyor. 1913’te kilisenin girişine asılan yazıda, “Kanuni Sultan Süleyman Hazretleri’nin kalbi ve iç organları bu yerde gömülmüştür ve bir anıt dikilmiştir. Allah rahmet eylesin” ifadesi bulunuyor.

Konuyla ilgili çalışmalarda bulunan Türk ve Macar tarihçiler, bugün düzenlenecek konferansta bir araya gelerek, görüş alışverişinde bulunacaklar.

KAYNAK: Son Kulis, 20 Eylül 2013