Türk Macar İşadamları Derneği (TÜMİŞAD)’ın ev sahipliğinde ‘İhracata dayalı büyüme gösteren bir ülke: Macaristan’ konulu bir konferans düzenlendi. Bir Türk girişimciye ait Marmara Hotel Budapest’de düzenlenen konferansa farklı ülkelerden diplomat, girişimci, işadamı, öğretim üyesi, sporcu ve öğrenciler katıldı. Konferansa TC. Budapeşte Ticaret Müşavirleri Evrim Demirci Soranlar ile Fatma Seda Sevgi konuşmacı olarak katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Türk Macar İşadamları Derneği Başkanı ve DEIK – DTIK Avrupa Bölge Başkan Yardımcısı Osman Sahbaz, T.C. Budapeşte Büyükelçiliği Ticaret Müşavirlerinin Macaristan ekonomisi ile Türk – Macar ekonomik ve ticari ilişkileri konularını ele alacaklarını ifade etti. Türk Milletinin, tarih boyunca yeryüzünde barışın, sevginin ve insanî değerlerin teminatı olduğunu vurgulayan Şahbaz, “Millet olarak tarihimizle gurur duyuyor ve mazimizden güç alarak istikbale daha emin adımlarla yürümeyi, ecdadımıza olan minnet ve şükran duygularımızın bir tezahürü olarak görüyoruz.” dedi.
Başkan Sahbaz konuşmasında kısaca Türkiye’nin son ekonomik durumunu dinleyicilerle de paylaştı. Türkiye’nin, bugün dünyanın 17. büyük ekonomisi, AB’nin 6. büyük ekonomisi olabilme başarısını elde ettiğini vurgulayan Şahbaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin 2023 yılındaki hedefi ise dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde yer almaktır. Nüfusumuzun yüzde 60’ı 34 yaşın altında. 25 milyon aktif, genç, dinamik ve yetenekli çalışanı ile 29 yaş ortalamasına sahip 74 milyonluk bir ülkeyiz. Ülkemizi, 2010 yılında 28 milyon turist ziyaret etti. Türkiye dünyanın ilk 10 turizm destinasyonu içerisinde. Fındık, incir, ayva, kiraz, yaş ve kuru kayısı üretiminde Türkiye, dünya birincisi. Türkiye artık son 5-10 yıldır yardım yapan ülke konumuna geldi. THY bugün Avrupa’nın 3. büyük havayolu. Türkiye 2023 yılına kadar dünyanın tanıyacağı 10 markayı çıkaracak.”
Şahbaz konuşmasını , Cicero’nun ‘Yarınlar, yorgun ve bezgin insanlara değil, rahatını terk edebilen, gayretli dürüst insanlara aittir.’ şeklindeki veciz bir sözüyle tamamladı.
TC. Budapeşte Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Evrim Demirci Soranlar ise Macaristan’ın devlet olarak ekonomideki varlığının yüzde 56’lardan bugün yüzde 10’lara kadar gerilediğini aktardı. Ülkede bütçe açığının, GSMH’ya oranının yüzde 10’lar seviyesinde iken, bu durumun ekonomiyi bir dizi disipline etme gerekliliğini hissettirdiğini belirten Ticaret Müşaviri Soranlar, bunun sonunda Macaristan’ın IMF ile anlaşmak zorunda kaldığını söyledi. Soranlar sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk kez bir AB üyesi bir ülke 20 milyar dolar borç aldı. En büyük sıkıntıyı ise 2009 yılında yüzde 6,7 küçülmeyle kapattı. Özellikle Batı Avrupa’ya olan ekonomik bağlılığı Macaristan’ı çok ciddi etkiledi. AB iyi ise Macaristan iyi durumda, Macaristan’ın ihracatının yüzde 80’i AB ülkelerine, Macaristan’da bugün 3 bin 444 adet yabancı sermayeli şirket bulunmakta. Almanlar birinci sırada, ikinci sırada ise Amerikalılar gelmekte. Almanlar yatırımlarıyla 250 bin kişiye istihdam sağlıyorlar. Yabancı yatırımlardaki istihdamın yüzde 60’ı Almanlara ait. 2011 yılında Opel, Audi, Mercedes Macaristan’daki yatırımlarını artırdı. Macaristan’ın ihracatının yüzde 16 – 18’ini bu üç firma gerçekleştiriyor. 2012 yılında Nokia’nın Macaristan’daki üretimini kapatıp 2 bin 300 kişiyi işten çıkaracak olması farklı gerekçelerle, ayrıca düşündürücü. Birçok ekonomik sıkıntıya rağmen yabancı sermaye Macaristan’a gelmeye devam ediyor. Macar’lar 1000 yıllık bir millet, sürekli tam bağımsız olma özlemleri var. Şimdi ki hükümet FIDESZ yüzde 63 oy oranıyla iktidara geldi. Vaat ettiklerini yerine getirmek için yola koyuldu. Gelir vergisini yüzde 16’ya sabitledi. Kurumlar vergisini yüzde 10’a indirdi. Bu konudaki gelirleri azalttı. 2010 yılında, 3 yıllık olmak üzere büyük firmalara kriz vergisi getirdi. 2011 yılına AB dönem başkanı olarak başladılar. AB içerisinde enerji maliyetleri en düşük ülke konumundalar. Kaliteli, nitelikli ve ucuz işgücü var.
2012 Ocak 1 itibarıyla yüzde 25 olan KDV’yi yüzde 27’ye çıkartı. Ekstra vergiler getirildi sigara, alkol ve abur cubur yiyeceklere. Ayrıca halkın bankalara dövizle olan borcuna çözüm olarak kuru sabitleyerek bir yol buldu. Buna bankalar itiraz etti. ‘Bu keyfi bir uygulamadır’ dediler.
Macaristan olabildiğince bağımsız ekonomik program uygulamak istiyor. Ancak, AB üyesi olması aldığı kararların şikayet edilmesine sebep oluyor. Satın alma gücü ve iç piyasada ciddi durgunluk var, bir türlü de hareketlilik güçlendirilemiyor. Hane halkı tüketim eğilimi hareketlendirilemiyor. Akıllı, bilgili, mucit halkı bulunan Macarların sadece yüzde 3’ü rahat alışveriş yapıp, tasarruf edebiliyor. Yüzde 97’si sıkıntı yaşıyor.”
TC. Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Fatma Seda Sevgi ise Power Point anlatımı ile genelde istatistiki bilgiler vererek konuşmasına başladı. Macaristan ihracatının ve ithalatının yüzde 25’ini birinci sıradaki Almanya’nın oluşturduğunu belirten Seda Sevgi, Macaristan’ın ihracatında Türkiye’nin 15. sırada yer aldığına dikkat çekti. AB’yi tek bir ülke olarak görecek olursak, Türkiye’nin 5. sırada yer aldığını belirten Sevgi, 2011 yılında Türkiye’nin Macaristan’a ihracatının 508 milyon dolar, Macaristan’dan ithalatın ise 1,494 milyar dolar olarak gerçekleştiğini ifade etti. 2008 yılındaki küresel krizin etkisiyle azalan ikili ticaretin 2010 yılında artış göstererek devam ettiğini kaydeden sevgi sözlerini şöyle sürdürdü: “Macaristan için Türkiye çok iyi bir ihracat pazarı. Yüzde 60 oranında makina ve elektronik cihaz ihraç etmektedir. Türkiye’nin son yıllarda çelik boru ihracatının arttığını görüyoruz. Macar hükümeti yatırım konusunda hedef sektörlerden birisi olarak turizmi pazar olarak belirledi. Başbakan Orban Viktor’un bir iddası da ‘Gelecek tarım ve su’dadır ifadesi önemlidir. Su ve termal konusunu çok önemsiyor. 2011 yılındaki Ocak-Kasım dönemindeki Macaristan’ın canlı hayvan ihracatı 507 milyon olurken, bunun 341 milyon dolarlık kısmını Türkiye’ye ihraç etmiştir. Macaristan canlı hayvan ve kırmızı et konusunda Türkiye’nin önemli tedarikçileri arasındadır. İnşaat sektörü 2004 yılında çok iyi idi. 2010 yılında yüzde 60 geriledi. Bundan dolayı 25 çeşit alt sektördeki üreticilerde olumsuz etkilendiler. Macaristan’daki inşaat sektörünün sıkıntılı oluşu, Türkiye Macaristan arasındaki müteahhitlik projelerini de olumsuz etkisi olmuştur.”
Konuşmalardan sonra soru cevap kısmına geçildi. Eğitim konusunda faaliyet gösteren B.Ömer Almak, Türkiye’den Macaristan’a gelecek girişimcilerin vize almakta çektikleri sıkıntıları dile getirdi. Viyana Reviesta Consulting Grup CEO’su Gökhan Yıldırım ise, yenilenebilir, çevreye zarar vermeyen enerji konusunda yatırım yapabileceklerini, bu konuda partner aradıklarını belirtti. ELTE Üniversitesi öğrencisi Kovács Zsuzsanna ise, “Bu konferansa Türkçemi pratik yaparak geliştirmek için hocamız Dr. Ramadan Doğan’ın daveti üzerine gelmiştim. Ancak, kendi ülkem Macaristan hakkında birçok bilmediğim, duymadığım bilgiyi öğrenme, işitme fırsatını yakaladım.” dedi.
Kaynak: Bugün Gazetesi / 2 Mart 2012